Geleceğimize Saldıran Elleri Kırmaya Kararlıyız…

Değerli Okurlarım…

Hani diyoruz ya “Gelecek Günlere…”

Çağımızın hastalığı olan uyuşturucu ve bağımlılığın nice aileleri yakıp-yıktığını,kasıp-kavurduğunu biliyoruz.Ne yazık ki anne-babaların ve diğer aile fertlerinin de zarar gördüğü bu ortamda çoğu zaman ne yapması gerektiğini bilememekle beraber beraberinde onlarla parçalanıp yok oluyorlar.

Anne ve babalarımız eğitim almadıklarından nasıl davranmayı da bilememekte.Ah bir eğitim alsalar doğru bildiği bir çok şeyin yanlış olduğu kanaatine de varacaklar elbet.Bizim asli mücadelemiz de bu yüzdendir ki öncelikle anne-baba,akabinde de bağımlı olan kişi ile başlıyor.

Hani başlığımda da yazdığım gibi Gelecek Günlere diye….Her şey bizde yani anne-babada bitiyor.Şöyle ki;bir çocuk bir odalı evde de büyür,villada da büyür.Pazardan  giyinerek de büyür,lüx markalı giyinerek de…Lakin bir şekilde büyür de sevgiden mahrum bırakmışsak,doyuramamışsak,ne yaparsanız yapın işte o sevgi açlığını gideremezsiniz.Ve o sevgi boşluğunu dışarıda doldurmaya bakıyorlar.İşte tüm eksiklikler,noksanlıklar da bu noktada başlıyor.Biz temelden bunları sağlayamazsak temiz bir gençlik de  bekleyemeyiz.İşte o zaman bizim sahip çıkamadığımız çocuklarımıza sokaklar sahip çıkacaktır.

Son zamanlarda birçok ailenin dağılmasına şahitlik ettik.Henüz 14’ünden gün bile almamış kız çocukların intiharına şahit olduk.Çocuklarının korkusundan kendi evlerine giremeyen ailelere şahit olduk.

Anneler babalar lütfen bunun bir suç olmadığını bir hastalık olduğunu kabul edelim.Onları anladığınızı,birlikte el ele verip bu bataklıktan çıkabileceğinizi en önemlisi çocuğunuza her defasında onu sevdiğinizi dile getirerek çocuğunuzun yanında olduğunu ona hissettirin.Çünkü çocuğunuzun eskisinden daha çok size ihtiyacı olacağını unutmayın.Evet kolay değil biliyoruz ama imkansız olmadığını da biliyoruz.

Bugün bakıyorum yüzlerce STK var,ancak gerçek anlamda hizmet eden STK sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.Benim de bir ofisim var en son ne zaman gittin diye sorsanız 25 gün önce gittim diyebilirim.Evet yanlış okumadınız hayli zaman uğramadım bile.Nedeni ise sürekli sahada olmamız,bağımlı çocuklarımızın ailelerini ziyaret ediyoruz.Buluşma noktamızı ise çoğu zaman orta nokta vererek gerçekleştiriyoruz.

Pilatformumuzu oluşturduk ve bu platformda saygın,emektar,mücadele ruhunu benimseyen ve en  önemlisi de insanların dertleriyle dertlenmeyi bilen ve hizmete kendilerini adamış  STK larımızla birlikteyiz.AİLEMDER başkanımız Şerafettin Torun,İHSANDER başkanımız Ercan Durak,MAK-DER başkanımız  Dr.Taner Ödemiş,Umuda Yolculuk başkanımız Asım Çakır,Bursaspor Teksas Trübün Derneği Başkanımız Selim Kurtulan ve benim de Bursa’da başkanlığını üstlendiğim JANDER bununla birlikte bizlere desteklerini esirgemeyen Bursa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı’na bağlı GADEM(Gençlik ve Aile Destek Merkezi) bizler bu   pilatform adı altında çok güzel çalışmalar sergiliyoruz.Yukarda saydığım STK ve başkanlarımızın hizmetleri cümlelerle anlatmakla bitmeyecek şekilde tek kelime ile takdire şayan.Peki diğer derneklerimiz,federasyonlarımız,konfederasyonlarımızın isimlerini neden duyamıyoruz….Valilik dernek masalarının, dernek çalışmalarını takibe almalarını dilekçe verip etkinlikleri ve de çalışmaları olmayan derneklerin derhal kapatılması yönünde düşünceye sahibim.Keza gönül adamı olmak zordur.Emek ister,çaba ister,zaman ister,fedakarlık ister,ister de ister…

Anneler-babalar lütfen her şeyi devletimizden beklemeyelim.Keza emniyet birimlerimiz,Narkotik birimlerimiz zaten üstün fedakarlıklar gösteriyor -ki son zamanlarda yapmış oldukları başarılı operasyonları hepimiz biliyoruz.Artık anne-baba olarak harekete geçmenin zamanı geldi de geçiyor ama biz yine de bir yerden başlayalım ne dersiniz?Devletimizin gözü kulağı olalım mesela,inanın herkes kapısının önünü süpürse emin olun çok yol almış olacağız ve bu inançla anne baba olarak aşamayacağımız bir şey olmaz.Yeter ki kararlı ve de istikrarlı hareket edebilelim.

Unutmayalım ki uyuşturucu tacirlerine verilen her bir kuruş teröre mermi parasıdır.Temennimiz Uyuşturucu suçunun terör suçu ile eş değer  sayılması ve en ağır şekilde cezalandırılmasıdır.Uyuşturucu tacirleri ellerini kollarını sallayarak nasıl olsa denetim serbestliği var diyerek daha fazla gencimizi hedef almasın,zehirlemesin.Lütfen gençlerimize sahip çıkalım…Keza bizler gençlerimizin geleceğini çalan elleri kırmaya kararlıyız.